Erdoğan, DTP ile görüşmeli mi görüşmemeli mi?

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 22 Temmuz’dan bu yana Başbakan Erdoğan’dan randevu bekliyor. Başbakan Erdoğan, DTP’nin randevu talebine olumlu yanıt vermemesinin nedenini, katıldığı bir televizyon programında şöyle açıkladı: “Randevu vermeyi düşündüğüm günün ertesinde 10 askerimiz şehit oldu. Benim yerime kendinizi koyun. Çünkü bölücü terör örgütüne terör örgütü diyemediler ve adeta avukatlığına soyundular. Nasıl oturacak da konuşacaksınız?” Randevu talebini geri çekmeyi tartışan DTP ise bir süre daha bekleyecek görünüyor. Meclis’te grubu bulunan partilerin temsilcilerine sorduk: Başbakan Erdoğan, DTP ile görüşmeli mi, görüşmemeli mi?

GÜLİN YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com

MHP GENEL SEKRETERİ CİHAN PAÇACI:

“BAŞBAKAN’ın kendi takdiridir, ancak Başbakan sıfatını göz önünde bulundurarak, bu sorumlulukla ve devlet adına hareket etmesi lazım. Şahsi görüşü farklı olsa bile taşıdığı sıfat doğal olarak görüşmesini gerektirir.
Bir siyasi partinin genel başkanı kendisinden randevu talep etmiş. Görüşmese bile bir yetkilisini görevlendirmeli, görüşmemesinin makul ve geçerli bir cevabı olmalı. Gerekçesinde samimi olduğunu düşünmüyorum.
Koyduğu rezerv kendisini bağlar. Ama komisyonlarda, Meclis’te milletvekilleri de genel başkan yardımcıları da karşılıklı görüşmektedirler. Kendisinin görüşmemesi çok samimi görünmüyor.”

MHP Grup Başkanvekili MEHMET ŞANDIR:
"Randevu verilmemesi anlaşılır gibi değil"

“BAŞBAKAN Erdoğan’la DTP arasındaki münasebeti bilmiyoruz. Sayın
Başbakan’ın bu tavrı samimi mi bilinmiyor. Sayın Erdoğan etnik bölücülüğe
siyasi çözüm üretmek isterken DTP’ye randevu vermemesi anlaşılır gibi
değil. Neden randevu vermediğinin gerekçesini de bilmiyoruz. Etnik bölücülüğe karşı gerekli adımlar atılmazsa bunların bir anlamı olmaz, çok tutarlı bir yanı da olmaz.”

Sırrı Sakık DTP Muş Milletvekili:
ABD Başkanı bile bizimle görüştü

İlk günden beri sorunları barışçı olarak çözmek için biz elimizden geleni yapıyoruz. Elbette burada en büyük sorumluluk da Başbakan'a düşüyor. DTP sorumlulukta üzerine düşeni yapıyor. Biz sorunları konuşarak beraber çözmek istiyoruz. Randevu talebimiz sorunları çözmek içindir. Siyasetin görevi sorunları çözmektir. Siyasetçi de bunun için vardır. Başbakan keyfi bir davranış içerisinde. Geçmiş başbakanlardan cumhurbaşkanlarına kadar Özal'dan Demirel'e, Çiller'e varıncaya kadar Türkiye'yi
yönetenlerle biz görüştük bu konuları tartıştık. En yoğun dönemlerde bile bu konuları konuştuk.

DTP Muş Milletvekili SIRRI SAKIK:
‘ABD Başkanı bile bizimle görüştü’
ABD'nin başkanı geliyor bizimle görüşüyor. Kendisi ABD'nin başkanından daha mı üstün? Hiç kimse bazı değerlerin arkasına sığınarak birilerini vatan haini gösterme çabasına girmesin. Bizler bu çocuklar ölmesin diye çırpınıyoruz. Askerlerin ölümüyle ilgili DTP'ye randevu vermemek ne kadar alakalı bir davranış olabilir? Biz sorunları çözmek için uğraşıyoruz çalışıyoruz. Çözüm üretebilmek için görüşmek istiyoruz. Yoksa Başbakan'ın kara kaşı kara gözü için değil. Hatamız nerede? Kimse bizim efendimiz değil. Eğer biz onların politikalarına göre hareket edeceksek o zaman AKP'nin bir parçası olurduk. DTP'nin politikalarına yetkili kurulları karar verir ve o kurullar belirler. Randevu talebimizi geri çekmeye gelince hiçbir şey sonuna kadar sürmez. Bize oy veren insanların onurunu rencide ettirmeyiz. Bizim barışı hayata geçirmek görevimizdir. En büyük hizmet barıştır. Randevu talebinin geri çekilmesiyle ilgili yetkili kurullarımız ne karar verir onu bilmiyorum. Ama hala randevu talebimiz devam ediyor.

CHP İstanbul Milletvekili MUSTAFA ÖZYÜREK:
‘Başbakan’ın ayrım yapma hakkı yok'
Başbakan bir yetkiyi temsil ediyor, Demirel’in deyimiyle ‘hacet kapısı’. Görüşmek isteyenler Tayyip Erdoğan’la değil, T.C. Başbakanı ile görüşmek istiyor. Onunla görüşürüm-bununla görüşmem ayrımı yapma hakkı yoktur. Randevu isteyen, derdini anlatmak isteyen herkesle görüşmeli. DTP ile ilgili bir suç varsa, yasa dışılık varsa gereken yapılır, o ayrı. Cumhurbaşkanı ile görüşen, Obama ile görüşen bir partinin başkanı Erdoğan ile de görüşmelidir. Erdoğan Başbakan gibi davranmıyor, buna hakkı olduğunu zannetmiyorum.

DTP Şırnak Milletvekili HASİP KAPLAN:
‘Şartlı görüşme olmaz’

“RANDEVULARIMIZ geç yanıtlansa bile, bizim Başbakan dahil herkese kapımız açık. Meclis’te grubu olan bir parti ile görüşülmemesini doğru
bulmuyorum. Aksine, her konuda her zaman görüşmemiz lazım. Memleket meselelerini karşılıklı konuşmayacak mıyız? Ayrıca görüşmenin şartı-şurtu olmaz. Her parti farklı siyasi programlara, söylemlere sahiptir. Bunları gerekçe
göstermek diye bir şey olamaz. Adaba da, uygulamaya da aykırı.”

İhsan Arslan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili
DTP terörle arasına mesafe koysun

Başbakan zaten DTP ile görüşmem demedi, gündeminden çıkarmış değil bu konuyu. Durum karşılıklı, DTP’nin siyasetinden bekledikleri var. Başbakan istiyor ki, DTP kendisi ile terör arasına mesafe koysun. DTP’ye düşen öncelikli görev budur; teröre net tepki koyabilmelidir. Ben şahsen DTP ile görüşülmesinde sakınca görmüyorum. Ama bırakalım da görüşüp görüşmeyeceklerini kendileri belirlesinler. Başbakan sadece partiyi değil Türkiye’yi yönetiyor. Legal, demokratik siyaset yapan bir DTP’nin terörle arasına net mesafe koyması lazım.

HALUK KOÇ CHP Samsun Milletvekili
DTP’nin TBMM’de grubu var, tüm görüşmelerde dikkate alınmalı

Şu anda DTP, yasalar çerçevesinde TBMM’de grubu olan bir siyasi partidir. Sayın Başbakan’ın böyle bir engelleme içinde olması yanlış. DTP’nin de Türkiye’de yaşanan süreci doğru görebilmesi lazım. Terör örgütünün uzantısı ya da savunucusu gibi davranmak eyleminden vazgeçmelidir. Tüm görüşmelerde DTP de dikkate alınmalıdır ancak DTP için kaygımı da koyuyorum tabii..

DENGİR FIRAT BÖYLE ELEŞTİRMİŞTİ:

Katıldığı bir televizyon programında Erdoğan’ın DTP’ye randevu vermesi gerektiğini savunan Ak Parti Adana milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat "Politikalarını beğenip, beğenmeme ayrı bir mesele. Ama görüşmeye de açık olmamız lazım. Varsa bir talep, bence görüşülmeli. Başbakan da bence randevu vermelidir. Ama bu, DTP'nin bütün yapmış olduklarını tasvip etmek anlamına gelmez. Neye karşı olduğunu, hangi davranışlarının doğru olmadığını, ben şahsen doğrudan doğruya onlarla yapılan konuşmalarda anlatılması gerektiği kanısındayım.

Sizin şu şu hareketleriniz, şu davranışlarınız, hukuk devletine, demokratik bir devlete yakışmıyor. Problem çözmeye yardımcı olmuyor, problemi daha da derinleştiriyor. Dolayısı ile bu tutumlarınızdan vazgeçin, demek sayın Başbakan'ın hakkı. Ümit ediyorum ki en kısa sürede diyalog başlar. Bunun Türkiye için faydalı olacağı kanısındayım."